Gaziantep Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü tarafından düzenlenen “1. Uluslararası Enerji ve Mühendislik Konferansı 2016”nın açılış töreni, (GAÜN) Mavera Kongre ve Sanat Merkezi’nde Rektör Prof. Dr. Ali Gür’ün açılış konuşmasıyla başladı. İki gün serecek olan enerji konferansı; 5 salonda toplam 17 oturumda, 16 farklı ülkeden 259 katılımcı tarafından 132 bilimsel bildiri sunumu gerçekleştirilecek.
Enerji Konferansının açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Ali Gür, Türkiye’nin 60 milyar dolar cari açığı bulunduğunu, dışarıdan enerji ithalatında harcanan paranın ise ortalama 62 milyar dolar olduğunu belirterek, enerjimizi kendi içimizde üretebilir, yenilebilir alternatif enerji kuruluşlarıyla yeni alternatifler oluşturulabilirse dışarıya bağımlılıktan da kurtulacağımızı dile getirdi.
“Güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, hidro elektrik santrallerin yaşadığımız coğrafyamızın bize hediyesidir” diyen Prof. Dr. Gür, “Dört mevsimi bir arada yaşayabilen nadir ülkelerden birisine sahibiz. Bu konuda ülkemiz çok şanslı. Kafkaslardan Ortadoğu’ya açılan kapı, Asya’dan Avrupa’yı birleştiren köprü. Böyle kıtaları birleştiren başka bir ülke yok. Biz bu gücümüzün de farkındayız. Bu gücümüzle birlikte dünya ile entegre, batı vizyonuyla birleşmiş ama geleneklerinden ve kadim kültüründen de asla kopmayan bir yapımız var. Yüzde 30’luk bir 2023 yılında geri dönüştürülebilir enerji elde etmeyi hedefleyen bir Türkiye var. Doğalgaz bizim vazgeçilmezimiz. Yeni alternatif depolamalarla doğalgaz sektöründe de ciddi bir şekilde depolamalar da bizim ilerideki enerji açığımızı da ortadan kaldıracaktır” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Gür, “Yenilikçi, çevreci bir Üniversiteyiz. Aynı zamanda sanayi ile Üniversiteyi buluşturan bir Üniversiteyiz. Sadece öğrenci yetiştirmiyoruz aynı zamanda ekonomiye katkı sağlayacak kadar öz güveni yüksek, ar-ge yatırımları yapacak kadar bilinçli, sanayiyi Üniversiteye taşıyacak kadar da işbirliği olan bir yapımız var. Bu süreç içerisinde 1.2 Megavatlık bir yapı içerisinde kendi enerjimizi, hastanemizi kalkındırabilirsek bu iki açıdan önemli olacak. Kendi içimizde ekonomik katkı ve çevreye salınacak farklı çevresel kirleticilerden de bir noktada arınmış olacağız. Aynı zamanda sanayicimize ve etrafımızda bulunan iş yapıcılara da örnek olacağız. Bu bizim açımızdan çok önemli ve en kısa zamanda uygulanacaktır. 1 Megavatlık bir kurulumun maliyeti yaklaşık olarak 1 milyon Auro civarında. Çok rahatlıkla yapılabilir yeter ki, güneş gören alanlar olsun. Bu konuda Ülkemiz ve Gaziantep çok şanslı. Büyük güneş tarlalarımız var” diyerek gelecek yüzyılın savaşları petrol bittikten sonra başka noktalara kayacak ve o savaşta güçlü olanlar alternatif enerjisini dışarıya bağımlı olmadan üretenler olacaktır şeklinde konuştu.
GAÜN Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Günal, “Günümüzde enerji çok önemli bir kavram haline geldi. Enerjisiz bir ortamda bulunmak neredeyse imkânsız hale geldi. Enerjinin ortaya çıkması için enerji kaynaklarının olması gereklidir. Konvansiyonel enerji kaynaklarını kullanarak enerji elde ediyoruz. Kömür, petrol gibi konvansiyonel enerji kaynakları hem çevreye verdiği zararları ve aynı zamanda limitli kaynaklar olmasından dolayı araştırmacıların özellikle bu tür konferanslarda alternatif enerji kaynaklarına, yenilebilir enerji kaynaklarına doğru çalışmalar yapılıp bu yönde çalışmalara yönelmesi gerekiyor. Güneş enerjisi, rüzgar enerjisi ya da alternatif yenilebilir enerji kaynaklarıyla hem ülke ekonomisine katkıda bulunabiliriz hem de limitli olan konvansiyonel enerji kaynaklarını daha verimli bir şekilde kullanma imkanı olacaktır” dedi.
GAÜN Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Adem Atmaca, “2016 yılında enerji sektörü dünyanın gündeminde yine ön sıralarda yer almayı sürdürmektedir. Son yıllarda özellikle ülkemize yakın coğrafyalarda yaşanan gelişmelerin uluslararası enerji politikaları üzerinde önemli etkileri olmaktadır. Sürekli artan enerji talebini karşılamak ve dışa bağımlılığı azaltmak için var olan bütün potansiyelimizi kullanmak, yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızın tamamından yararlanmak durumundayız. Hedeflerimizi gerçekleştirmek için en önemli araç olan özellikle Mühendislik alanında yapılacak Ar-Ge faaliyetlerinin sürdürülmesiyle hem Dünyadaki teknolojik gelişmeleri Ülkemize kazandırmak hem de kendi teknolojilerimizi geliştirmemiz gerekmektedir. Gelişmiş dünya ülkeleri arasındaki yerimizi almak için 2023 hedefleri doğrultusunda, Ülke olarak tüm kaynaklarımızı en verimli bir şekilde kullanarak, çevreye duyarlı sürdürülebilir yeni teknolojiler geliştirmemiz gerekmektedir” ifadesinde bulundu.
“Türkiye son on yıl içerisinde, dünyada doğal gaz ve elektrik talebinin Çin’den sonra en fazla arttığı ülke konumundadır” diyen Yrd. Doç. Dr. Atmaca, “Bu kapsamda, ülkemizin önümüzdeki dönemde de enerji talebi artışı bakımından dünyanın en dinamik ekonomilerinden biri olmaya devam etmesi beklenmektedir. Ülkemizin toplam enerji talebinin yaklaşık %74’ü yabancı kaynaklardan karşılanmaktadır. Bu durum, yenilenebilir enerji kaynaklarından ciddi oranda yararlanılması gerektiği hususunu gözler önüne sermektedir. Önümüzde sürdürülebilir yerli enerji kaynaklarının kullanılması için atılması gerek büyük adımlar vardır. Ülkemizin enerjide dışa bağımlılığın azaltılması, yerel kaynakların kullanımının azami seviyeye yükseltilmesi ve iklim değişikliğiyle mücadele hedefleri kapsamında, akademisyenlerle sanayinin iç içe çalışarak yeni teknolojiler geliştirmesi büyük önem taşımaktadır” diye konuştu.
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Metin Bedir, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Necip Fazıl Yılmaz, Genel Sekreter Doç. Dr. Ayhan Doğan’ın da katıldığı açılış konuşmalarının sonrasında yurt içinden ve 16 farklı ülkeden 259 katılımcı tarafından 132 bilimsel bildiri sunumu için oturumlara geçildi.