Kültür Bakanlığı, Ankara Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcıları Geleneksel El Sanatları (Ahşap-Cam-Metal İşleri) Değerlendirme Kurulu Sonuçları açıklandı.
30-31 Ekim 2013 tarihleri arasında Ankara Atatürk Kültür Merkezinde gerçekleştirilen Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcıları Geleneksel El Sanatları (Ahşap-Cam-Metal İşleri) Değerlendirme Kurulunun kararları sonucu Geleneksel El Sanatları Sanatkârların Genel Müdürlüğümüz Halk Kültürü Bilgi ve Belge Merkezine kayıtlarının yapılmasına ve kendilerine Sanatçı Tanıtım Kartı verilmesine karar verildi.
GAÜN Meslek Yüksekokulu El Sanatları Bölüm Başkanı, Kuyumculuk ve Takı Tasarım Programı Öğr. Gör. Remzi Öztekin’e Gümüşçülük dalında, Gaziantep Üniversitesi, Gaziantep El Sanatlarını Koruma ve Geliştirme Merkezi (GÜGEMER) Usta Öğreticilerinden Bakırcı (Nakkaş) Ustası Ahmet Duymaz’a Bakırcılık dalında, Gaziantep Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanlığı Personeli Sedefkâr, Altın ve Gümüş Kakmacısı Mustafa Öztürk’e ise Sedef Kakma dalında “Sanatçı Belgesi” verildi.
El Sanatları Bölüm Başkanı Öğr. Gör. Remzi Öztekin, el Sanatlarının insanoğlu var olduğundan beri tabiat şartlarına bağlı olarak ortaya çıktığını söyledi. Öğr. Gör. Öztekin, “İnsanların ihtiyaçlarını karşılamak, örtünmek ve korunmak amacı ile ilk örneklerini vermiştir. Daha sonra gelişerek çevre şartlarına göre değişimler gösteren el sanatları, ortaya çıktığı toplumun duygularını, sanatsal beğenilerini ve kültürel özelliklerini yansıtır hale gelerek ‘geleneksel’ vasfı kazanmıştır. Geleneksel Türk El Sanatları, Anadolu’nun binlerce yıllık tarihinden gelen çeşitli uygarlıkların kültür mirasıyla, kendi öz değerlerini birleştirerek zengin bir mozaik oluşturmuştur” diye konuştu.
Kültür Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğünün Somut Olmayan Kültürel Miras Ulusal Envanterinin oluşturulmasında bazı temel ölçütleri dikkate aldığını söyleyen Öztekin, “İnsan yaratıcılığının bir kanıtı olarak değeri, kültürel ve toplumsal gelenekler içerisindeki köklülüğü, belirtilen topluluk ya da grubu temsil niteliği, kaybolma riski” gibi ölçütler yer almaktadır.
Öğr. Gör. Öztekin, “Günümüzde birçok geleneksel el sanatlarımız, sanayinin, teknolojinin gelişmesi, meslek dallarında çırak yetişmemesi sebebiyle kaybolmaya yüz tutmuş durumda. Amacımız; ustalarımızdan ve okullarda hocalarımızdan aldığımız mesleki ahlakı ve bilgiyi bizden sonrakilere aktararak geleneksel el sanatlarımızı ileriki kuşaklara taşımak” şeklinde konuştu.