Üniversitemiz Ömer Asım Aksoy Konferans Salonu’nda “2. Uluslararası Çukurova Sanat Günleri” kapsamında şair Musa Artar tarafından ‘Öyküde Şiirsellik’ konulu konferans verildi.
Şair Musa Artar, “Şiir kolaylıkla tanımlanabilir bir yazı türü değildir. Şiirin içeriği çok farklıdır. Şiiri sadece bir yönüyle açıklayabiliriz. Orhan Veli’ye göre, ‘Şiir, göklere yükselen nazenin bir balonudur’, Ali Yüce, ‘Sözcüklerin birbirini deli gibi sevmesidir’ der. Cevdet Kudret, şiiri bir mayın tarlasına benzetir. Bana göre şiir aykırı, uçarı, ele avuca sığmaz bir yazı türüdür” diyerek şiirin daha birçok tanımı olabileceğini vurguladı.
Artar, “Güzel olan her şeyde şiirsellik vardır. Doğanın güzelliğinde, bir kadının güzelliğinde şiirsellik vardır. İlişkilendirdiğimiz nesneler için bu söz konusudur. Öyküde şiirsellik çok yaygın olarak kullanılır. Bir bütün olarak öykünün okunduktan sonra dilimizde bir tat bıraktığı yerdir, öyküde şiirsellik. Orhan Kemal’in ‘Kırmızı Küpeler’ adlı eseri, öyküde şiirselliğe güzel bir örnektir. Dilde, anlatımda, karakterde, yazarın kendisinde şiirsellik olabilir” dedi.
Dilde, anlatımda, karakterde, yazarın kendisinde şiirsellik olabilir diyen şair, şiirselliği şöyle açıklıyor: “Şiir, dilin en yalın, en yoğun kullanıldığı yazın türüdür. Öyküde şiirsellik ancak dilin kullanılmasıyla gerçekleşir. İmgeler öykülerde çok sık kullanıldığı için anlatımda şiirsellik vardır, karakterler de şiirselliği sağlayabilir. Tıpkı, Ahmet Muhip Dranas’ın ‘Fahriye Abla’sı, Özdemir Asaf’ın ‘Lavinya’sı gibi karakterler öyküde şiirselliği dayatır. Öyküde karakteri yaşatabilmek için şiirsel bir dil kullanmak gerekir. Yazar öyküde şiirselliği yakalamalıdır” diyerek sözlerini tamamladı.