Üniversitemiz Fen Edebiyat Fakültesi Ömer Asım Aksoy Konferans Salonu’nda “2. Uluslar arası Çukurova Sanat Günleri” kapsamında, şair – yazar Arife Kalender tarafından “Çukurova, Kadın ve Yazın” konulu konferans verildi.
Verimli bir toprak yapısına sahip olan Çukurova’nın, bitki çeşitliliği kadar da kültür çeşitliliği olduğunu belirten Kalender, bu kadar verimli toprakların olmasına rağmen Çukurova’nın şiir yönünden gelişmediğini dile getirdi. Kalender, “Adana’nın ağıta, destana dayalı olan bir edebiyatı vardır. Neredeyse konuşmaları bile masal gibidir. Edebiyatta önemli olan o yörenin nasıl tanıtıldığı ve nelerden beslendiğidir. Yani bizim için kimin hangi yöreden olduğu önemli değildir” şeklinde konuştu.
Anadolu’daki bir erkeğin bir kadına bakışını yazarların eserlerinden örnekler vererek anlatan Kalender, “Yaşar Kemal’in ‘İnce Memed’ine baktığımız zaman iki tip kadın karşımıza çıkar. Birincisi; ‘Ana Kadın’, yani aşireti yöneten, bilge ve geçmişi geleceğe yönlendiren bir karakterdir. İkincisi ise; yaptığı işlerde erkeğinin beğenisini kazanan kadındır. Muzaffer İzgü’nün kitaplarında ise, bir çocuğun gözünden kadın anlatılır. Antakya’da ise Hüseyin Ferhat, bir erkeğin bir kadına tapınmasını ve kadına tarihsel açıdan bakılmasını anlatır” şeklinde konuştu.
Edebiyatımızda genellikle erkek yazarların bulunduğunu ve bu yazarların da çevrelerinde gördüklerini kâğıda aktarıldığını belirten Kalender, “ Erkekler de kadını yazıyor, kadınlarda. Fakat erkek aşkı anlatırken, kadın ezilmişliği anlatıyor. Yani herkes kadını kendine göre yorumlayıp yazıyor. Bence kadın edebiyatı, hem erkek hem de kadın açısından çok eksik kalıyor” ifadesinde bulundu.