İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (İLESAM) ve Üniversitemiz Kültür Müdürlüğü bünyesinde faaliyetlerini sürdürmekte olan Türkçe Topluluğu işbirliği çerçevesinde Ömer Asım Aksoy Konferans Salonunda, ”Şair Niyazi Yıldırım GENÇOSMANOĞLU’nu Anma Etkinlikleri” programı düzenledi.
Gaziantep Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Topluluğu Akademik Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Arif YILMAZ başkanlığında gerçekleşen programa Vali Yardımcısı Mehmet Okur, İLESAM Gaziantep Şube Başkanı Muhuttin ARAR ve Talat GENÇOSMANOĞLU ’nun yanı sıra, çok sayıda öğretim üyesi ve öğrenci katıldı.
Yrd. Doç. Dr. Arif Yılmaz, “Niyazi Yıldırım GENÇOSMANOĞLU ’nun Türk Destanları derlemelerinde zirveye en çok yakışan isimlerden biri olduğunu ve yalnız günümüzün değil başlangıçtan bugüne Türk edebiyatının yetiştirdiği en büyük destan şairlerinden olduğunu söyledi.
Yrd. Doç. Dr. Yılmaz, “Niyazi Yıldırım GENÇOSMANOĞLU’nun aziz milletimizin ruhundan kopup gelen, uzak geçmişimizden günümüze ve geleceğimize uzanan ortak duygularımızın bir güldestesini bizlere sunmuştur. Destanların kültürü besleyen, doyuran, gür ve köklü kaynaklar olduğunu, Türk ulusunun geçmişin övüncünü, zengin ve eşsiz tarihinden olduğu kadar, mertlik, yiğitlik ve kahramanlık dolu eşsiz destanlarından aldığını çağlar boyu onlardan beslendiği söyleyebilir” şeklinde konuştu.
“Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu şiirleriyle Altaylardaydı, bahtımızın yeşerdiği Ergonekon yurtluğundaydı, Tanrı dağlarındaydı” diyen Talat Gençosmanloğlu, “Ağrı’da, Palandöken’de, Erciyes’te, Toroslar’da, Balkan dağlarındaydı. Zigana’ların, Bimboğa’ların, elvan elvan çiçek açan, burcu burcu ıtır kokan yalalarındaydı. Urfa Harran ovasındaydı, Ceylan pınarında, Ihlara vadisinde, Amik ovasındaydı” diye konuştu.
Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu’nun Türk milletinin seviçlerinde, hüzünlerinde olduğunu söyledi. Gençosmanoğlu, “milletiyle sevindi, onlarla ağladı. Gün oldu Oğuz Kağanın otağında, Mete’nin kurultayında, Dede Korkutun yanındaydı. Gün geldi ‘altın laleyi’ tasmalık yapmak isteyen düşmanın esaret zincirini parçalayan Kürşat ve kırk yiğit arkadaşının yanında oldu. Gün geldi, Kutluk Kağanın, Bilge Kağanın huzurunda bulundu. Alpaslanla Malazgirt’de, Anadolu kapısının önünde bekleşen elli bin tuğ tutan Oğuz’un arasında yer aldı” diyerek, ebedi vatanın bağrında Balak Gazi’nin çerisinin içerisinde olduğunu söyledi.
Programda ayrıca Dilaver Cebeci tarafından Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu’na atfedilen “Ve Hüvel Bâki” şiirini İshak Saka, Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu’na ait “Nene Hatun” şiirini Aslıhan Gürlek, “Gültekin” şiirini İshak Saka, “Uyan Ey Türk Oğlu!” şiirini Enes Şimşek okudu. Programın sonunda bağlamada Erdal Güceoğlu ve ritimde Oğuz Doğan Niyazioğlu’na ait bestelenmiş Çayda Çıra Destanı, Dede Korkut, Uyan Ey Türk adlı türküleri seslendirildi.