“Geçmişte ve Günümüzde Türkiye – Avrupa İlişkileri” konulu panel kapsamında Üniversitemize gelen Yazar Buket Uzuner, Fen – Edebiyat Fakültesi Ömer Asım Aksoy Konferans Salonu’nda, “Edebiyat Hayatımızı Nasıl Değiştirir” konulu söyleşide öğrencilerimizle bir araya geldi.
Herkesin edebiyata ihtiyacı olduğunu ifade eden Uzuner, edebiyatın başkalarını anlamamızı sağlayarak, empati kurmamızı yardımcı olduğunu belirtti. İyi bir okur olmanın her meslekte önemli bir yer tuttuğuna dikkat çeken Uzuner, yazarlığın herhangi bir okulunun olmadığını söyledi.
Ülkede yaşayan bütün insanların edebiyatla ilgilense çok farklı şeyler olacağını belirten Uzuner, “Ulaşılabilir olmak çok güzel. Ama bu bazı hayalleri kırıyor ve hayal kurmamıza engel oluyor. Hayal kurmadan hiçbir şey yapılamaz. Edebiyat bize hayal kuranların yol açtıklarını anlatan bir sanat dalıdır” şeklinde konuştu.
Uzuner, “Hepimizin annesi, babası var. Onların büyük dedeleri, ninelerine kadar gidersek her iki taraftan 15 kuşak yukarı çıktığınızda, bir kişinin 35 bin kişiyle akraba olduğunu görürsünüz. Buradan yola çıkarak son yüz bin yılda kaç kişinin öldüğünü hesaplarsak eğer, 90 milyar insanın öldüğü ortaya çıkar. Bu insanların yan yana metrekare olarak hesaplayın topladığı alan İngiltere ve İskoçya’nın toplamı kadar, Türkiye’nin üçte ikisi kadar eder. Bu da dünyanın kara yüz ölçümünün yüzde 1’inden az yer demektir. Sonuç olarak; aslında bizler çok küçüğüz. Dünyayı, evrende küçük bir gezegen olarak düşündüğünüzde, insanların ne kadar küçük hayatlarının olduğunu fark edersiniz” diye konuştu.
Bütün insanların birbiriyle akraba olduğunu söyleyen Uzuner, “Son 6 yüz yılda özellikle Avrupa’da yaşayanların akraba olduklarına dair genetik bulgular çıkıyor. Aslında birbirimizden hiçbir farkımız yok. Ama birbirimizi kimi zaman dinler, kimi zaman diller, çoğu zaman cinsiyet, farklı bir takım kriterlerle bölüp birbirimizden nefret ediyoruz. İnsanlık tarihi savaşlarla dolu, ümitsizlik içindeyiz” şeklinde konuştu.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte insanlar arasındaki dostluğun azaldığına dikkat çeken Uzuner, “Teknoloji ilerledikçe, iletişim arttıkça bir şey olduğumuzu zannediyoruz. Ama daha çok aletlerle, makinelerle konuşmaya başlıyoruz. Teknoloji ilerledikçe, insan ilişkileri ilerlemiyor. İnsanların aşka, dostluğa inancı azalmaya başladı. Biz eskiden üniversitedeyken aşka inanırdık. Şimdilerde aşka inanan gençlerin sayısı çok azaldı. Bunun da teknolojinin ilerlediği zamanda olması çok tuhaf. Aslında birbirimizle daha fazla iletişim kurmamız gerekiyor” ifadesinde bulundu.