“Amerika Göğüs Hastalıkları Derneği” tarafından Amerika’nın New Orleans kentinde düzenlenen, “İklim Değişikliğinin Sağlık Etkileri” adlı çalıştaya katılan Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Bayram, iklim değişikliğinin sağlık üzerinde olumsuz etkiler meydana getirdiğini söyledi.
Çalıştaya bölgesel ve ulusal solunum hastalıkları derneklerinden bilim insanları ile konu üzerinde çalışma yapan araştırmacıların katıldığını belirten Prof. Dr. Bayram, çalıştaya Türkiye’yi temsilen Türk Toraks Derneği adına katıldığını ifade etti.
Bütün dünyada ortalama sıcaklığın giderek arttığını belirten Prof. Dr. Bayram, özellikle 60’lı yıllardan sonra bu artışın giderek daha dramatik bir hal aldığını belirtti. Küresel ısınmada en büyük rolün, karbondioksit, metan ve nitröz oksit gibi sera gazlarının düzeylerindeki artışta olduğu vurgulayan Bayram, sera gaz emisyonlarının son 40 yılda yüzde 70 oranında arttığını, enerji ve taşımacılığın ise en büyük rolü oynadığını ve transporttan kaynaklanan emisyonun 2030 yılından 2000 yılına göre yüzde 50 oranında artmasının beklendiğini söyledi.
Isı artışının 21.yüzyılın. sonunda 2,3 – 6°C olacağının beklendiğini ifade eden Bayram, kuzey yarımküredeki kar örtüsünün giderek azaldığını ve deniz seviyelerinin küresel ölçekte artmakta olduğunu belirtti.
İklim değişikliğinin doğrudan sağlığı etkileyebileceğini, sıcaklık dalgalarının ölüm oranlarını artırdığını vurgulayan Bayram, bunun özellikle solunum sistemi, kalp-damar hastalıkları ve beyin hastalıklarına bağlı ölümlerde artışta etkili olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Bayram, bazı bölgelerde kuraklık, bazı bölgelerde de yağış artışlarına yol açabileceğini, bu durumun bir yandan ekosistemdeki biyolojik çeşitliliği etkileyerek alerjik potansiyeli yüksek yeni bitkilerin ortaya çıkmasına yol açabileceğini ifade ederek, yeni çeşitli böcek ve zararlılarla geçen bulaşıcı hastalıkların oranını artırabileceğini belirtti.
Kuraklık veya kötü çevre koşullar nedeniyle su ve gıda kaynaklarının olumsuz etkilenebileceğini söyleyen Bayram, bunun sonucunda göç ve yer değiştirme gibi sosyal hareketlerin ortaya çıkabileceğini ve insanların bundan olumsuz etkilenebileceğini kaydetti.
Bayram, sıcaklık artışı ve iklim değişikliğinin özellikle havadaki ozon ve toz zerreciklerinin artışına yol açarak hava kirliliğini artırabileceğini söyledi.
“Yağışların azalmasına bağlı olarak çölleşmenin artacağını, çöllerden kaynaklanan kum fırtınalarının dünyanın diğer bölgelerini de olumsuz etkileyeceğini” vurgulayan Bayram, durumun küresel ölçekte bütün ülkeleri etkileyebileceğini, ancak yoksul ülkelerin bundan daha olumsuzluklarla karşılaşacağını ifade etti.
Solunum sistemi hastalıkları açısından kronik nefes darlığı, astım, alerjik nezle ve diğer alerjiler ile zatürre ve viral solunum yolu hastalıklarının görülme sıklığının artabileceğine dikkat çeken Bayram, bu hastalıklara bağlı ölümlerin artabileceğini vurguladı.
İklimde görülen değişikliklerin yavaşlaması ve önlenmesi için acil girişimlerde bulunulması gerektiğini ifade eden Bayram, bunun için hükümetlerin acil önlem almaları gerektiğini belirtti.
İklim değişikliğinin, sağlık üzerindeki olumsuz etkilerinin anlaşılması ve bu etkilerin önlenmesine dönük olarak daha fazla araştırma yapılması gerektiğini vurgulayan Bayram, bu amaçla uluslararası kurumların desteği ile gerek gelişmiş, gerekse de gelişmekte olan ülkeleri kapsayan çok merkezli çalışmaların yapılması için girişimde bulunulduğunu söyledi. Bayram, kuraklık ve çölleşmedeki artış sonucunda daha fazla kum fırtınası, iklim değişimi sonucunda ise daha fazla orman yangını, kuraklık ve fırtına görülebildiğini belirtti.