Gaziantep Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türk Müziği Devlet Konservatuarı Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ruhi Ersoy, Suriye’nin İstanbulu olarak da bilinen Halep şehrinin son zamanlarda Türkiye ile ilişkilerde önemli misyon üstlenmekte olduğunu söyledi.
Ersoy, “İki sınır şehri olan Gaziantep- Halep hattı aynı zamanda Türkiye – Suriye ilişkilerinde de öncü misyon üstlenmektedir. Bu kapsamda, Gaziantep Üniversitesi ilişkilerin kültürel ve akademik boyutu özerinde özel bir yere sahiptir. Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun’un da konu üzerinde hassasiyetle durması, yapılan çalışmalarda ve ortaya çıkan faaliyetlerde kendisini göstermektedir” şeklinde konuştu.
Türk kültürünün nasıl bir müktesebata sahip olduğunu ortaya koyan Ersoy, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve Misak-ı Milli sınırlarının ötesinde bir hinterlandın Türk kültür ve siyasetinin etkinlik sahasında olduğunu vurguladı. Ersoy, bu geniş yapının Türk kültürünün mazisiyle ve Türk Devlet geleneğinin sürekliliğiyle ilgili olduğunu söyledi.
Ersoy, “Türk kültürünün etkinlik sahası yalnızca Orta Doğu coğrafyası değil; Tac Mahal’le varlık gösterip Mostar Köprüsüyle devam eden, Hindistan’dan Avrupa içlerine kadar uzanan bir coğrafyadır. Türk kültürü tarihi evreleri itibariyle üç ana döneme ayrılmaktadır: Bozkır Kültürü Dönemi, İslâm Kültürü Dönemi ve Modern Dönem. Bu süreçte Türkler dünyanın farklı bölgelerinde yaşamışlar ve kültür değişimi, kültür etkileşimi vasıtasıyla kendi kültürlerini daima yenilemişlerdir. Türk kültürünün terkip kabiliyeti olarak ifade edilen ve ötekiyle münasebet kurmaktan çekinmeden varlığını muhafaza edebilme yeteneği olan söz konusu bu durum, uzun tarihi süreç boyunca Türk kültürünün ve Türk dilinin ayakta kalmasını da sağlamıştır” diye konuştu.
“Türklerin tarihî göçleri ve yeni din İslam’la tanışmaları hem kendi bünyelerine hem de temasa geçtikleri topluluklara aksiyon katmış, yeni değerler üretilmiştir” diyen Ersoy, “Orta Doğu Coğrafyasında Selçuklu Devletlerinin varlığı ve akabinde Osmanlı Devletinin uzun süren hâkimiyeti, bu coğrafyanın her yerine Türk mührünün vurulmasını sağlamıştır. Suriye’de bugün Osmanlı öncesi ve Osmanlı döneminden kalan pek çok eser bulunmaktadır. Türk tarihinin en büyük mimarlarından biri olan Mimar Sinan’ın ilk eseri olan Hüsreviye Camisi Helep’te bulunmaktadır” ifadesinde bulundu.
Suriye, Arap Edebiyat, Sanat ve Kültür Derneğinin kuruluşunun 50. yılı kapsamında, Halep Belediyesi, Halep Türk Konsolosluğu işbirliği ve konuyla ilgili konferans vermek üzere görevlendirmesinin çok anlamlı olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Ersoy, Halep kültür, sanat ve edebiyat dünyasından önemli isimlerin dinleyici olarak katıldığı programda, Türkiye Halep Baş Konsolosu Adnan Keçeci’de kapanış konuşması yaptı.
Halep Kültür Müdürü ve Halep Belediye Başkan vekilinin Program sonunda memnuniyetinin nişanesi olarak konferansı veren Yrd.Doç.Dr.Ruhi Ersoy’a plaket takdim edildi.