Gaziantep Üniversitesi 16. Bahar Şenlikleri kapsamında Üniversitemiz Atatürk Kültür Merkezi’nde Oğuz Haksever tarafından, “Günümüzde Televizyon Haberciliği” adlı söyleşi gerçekleştirildi.
Söyleşiye, özel televizyon haberciliğinde başlangıçta her şeyin kötü başladığını söyleyen Oğuz Haksever, “Bunun üç boyutu var. Bunlardan birincisi televizyon haberciliği kötü bir anlayışın elinde başladı. Hatta Türkiye’deki ilk televizyon kanalının sahiplerinden bir tanesi kötü niyetliydi. Tam olarak işin farkında değildi fakat yayına başlayıp olağanüstü ilgiyi görünce televizyon farklı kullanılmaya başlandı. İnsanlar, kamu yayıncılığından başka alternatif olmamasından sıkılmışlardı. Bir süre sonra özel televizyonlar olağan üstü bir güç olarak algıladı” diyerek, sabah toplantılarında bugün kimin canını acıtacağız anlayışı belli bir kesim tarafından giderek yaygınlaştı diye konuştu.
Haksever, “İlk dönemlerde mesleki öz denetim yoktu. Kimse o dönemde yapılanlara ses çıkarmadı. Özellikle gazetecilik meslek kuruluşları etkili değildi. Kötü işler yapan meslektaşlarına, basın ahlakını zedeleyenleri aforoz edemiyorlar veya silemiyorlardı. Dış ülkelerde cemiyetler, dernekler yok, sendikalar var. Bunlarda oldukça etkili ve neredeyse adamın canını okuyorlar. Kurulsal denetim de yok. Belirli bir kurallar silsilesini uygulayabilecek bir durum da yoktu” şeklinde konuştu.
“Televizyonlarda haber kadrosu da yoktu” diyen Haksever, “televizyon haberi ile yazılı basın çok farklı. Hepsinin kökünde gazetecilik yatar ama alınan bir haberi, öyküyü izleyiciye ulaştırmakla okuyucuya ulaştırmak arasında dağlar kadar fark vardır. Birincisi görüntü. Herhangi bir görüntüyü koyup, üzerine konuşmak demek değil. Bir gazeteci sofrayı önüne olduğu gibi koyar, okuyucu yavaş yavaş, çiğneye çiğneye hazmeder. Anlamadığı bir cümleyi geri döner okur. Ama televizyonda havadaki bir cümleyi geri çağırıp ne dediniz diye anlayamazsınız. Bebeklere annelerinin yemek yedirmesi gibi lokma lokma vermek zorundayız ki haberimiz izleyicinin aklında kalsın, biz de izleyicimizin aklında kalalım” diyerek, söyleşinin sonunda canlı olarak O’an programından örnekler sundu.
Söyleşinin sonunda Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun tarafından Oğuz Haksever’e plaket takdim edildi.