Gaziantep Üniversitesi 16. Bahar Şenlikleri kapsamında Üniversitemiz Atatürk Kültür Merkezi’nde, “Bal” filminin Yönetmeni Semih Kaplanoğlu tarafından söyleşi düzenlendi.
Filmlerinde müzik kullanmadığını söyleyen Kaplanoğlu, müziği çok sevdiğini sinemada kullanılmayacak kadar değerli bulduğunu ifade etti.
Kaplanoğlu, “Yapımcılık bir anlamda vakit kaybına sebep olabiliyor. Filmin yapımcısı ben olmasaydım, bu filmi yapmak mümkün değildi. Çünkü bir yapımcı bulmak, yaptığınız işi ona teslim etmek kolay bir şey değil. Çünkü bu filmler para kazandırmıyor. Ancak öldürmeden süründürüyor. Eğer yapımcısı olmasaydım bunları yapmam mümkün değildi. Bu filmde Kültür Bakanlığı’nın desteği var. Ben bu filmi gerçekleştirebilmek için Kanarya Adaları’ndan Japon Denizine kadar onlarca markete gittim. Oralarda projemi dilim döndüğünce sinema adamlarına anlatmaya çalıştım. Bunun sayesinde de filmlerde Fransız, Alman, Yunan ortaklar yer aldı” şeklinde konuştu.
Yeni insanlar, yeni yönetmenler, genç sinemacılar tanımanın güzel bir duygu olduğunu ifade eden Kaplanoğlu, “Bu tarz sinemalar diğerlerine göre daha düşük bütçeyle gerçekleşiyor. Üç filmim 30’dan fazla ülkeye satıldı. Hatta Bal filmimi ilk alan ülke Suriye oldu. Avrupa, Tayvan, İran, Japonya’da da filmim gösterildi. Oralardan küçük küçük gelirler geliyor. Çok uzun boylu seyirciler yok ama filmlerim Türkiye’den çok oralarda seyredildi” diye konuştu.
“Hiçbir yapıt tam bitmiş olamaz” şeklinde konuşan Kaplanoğlu, “İstediğiniz hiçbir şeyi tam olarak yapamazsınız. Montaja ben mutlaka giriyorum. Çoğu zaman şöyle yapsaydım keşke dediğim zamanlar oluyor. Bazen de yapmaya çalıştığım şeylere yaklaştığım da oluyor. Mükemmel bir durum hiçbir zaman olamaz” ifadesinde bulundu.