Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Halk Bilimi Topluluğu tarafından düzenlenen Doğu Türkistan: Dil, Kültür, Sanat ve Edebiyat Paneli GAÜN Fen Edebiyat Fakültesi Ömer Asım Aksoy Konferans Salonunda gerçekleşti.
Türk Halk Bilimi Anabilim Dalı Yüksek Lisans Öğrencisi Betül Arslan’ın başkanlık yaptığı panele; GAÜN Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğrencileri Ali İhsan Apaydın, Merve Mıhçakan, Hatice Göçer ve Fulya Ceren Zorlar konuşmacı olarak katıldı.
Panelin açılışında konuşan GAÜN Dr. Öğretim Üyesi, Türk Halk Bilimi Danışman Hocası Mustafa Gültekin, Türk medyasında Doğu Türkistan ve Uygur Türkleri sorunu meselesinin söz konusu olduğunu belirterek, “Konuya duyarlı olanların özellikle Türk milliyetçilerinin sürekli gündeminde olan bir Doğu Türkistan davamız var. Bugün Türk Dili ve Edebiyatı öğrencileri hazırladıkları panelde Türk dünyasının Doğu Türkistan Türklerini, Uygur Türklerini dil, kültür, sanat ve edebiyat alanında anacaklar” diye konuştu.
Ali İhsan Apaydın, Çağdaş Uygur-Türk Edebiyatının zengin bir sözlü edebiyata sahip olan Uygur Türklerinin, yazılı edebiyatı istila, işgal ve savaşlar yüzünden istikrarlı bir şekilde gelişemediğini belirtti. Ali İhsan Apaydın, Çağdaş Uygur Edebiyatında roman, Çağdaş Uygur şiiri ve hikayelerinden örnekler sundu.
Merve Mıhçakan, Uygurların Türkiye Türkçesi’nde ‘uygarlaşma’ fiiline esin kaynağı olmuş, doğu ve batının merkezinde yaşamış muazzam kültürlerin kaynağında yoğrulmuş bir halk olduğunu vurgulayarak, sadece gelenekleri, dilleri, müziklerinin bile onları dünyanın değerli bir kültür hazinesi yapmaya yettiğini söyledi. Mıhçakan konuşmasının devamında, 12 Mukam, Uygur Müziği ve yöresel Uygur Halk Oyunlarıyla ilgili bilgi verdi.
Bugüne kadar Doğu Türkistan Uygur Türkleriyle ilgili Türkiye’de yapılan bilimsel çalışmaların genel bir değerlendirmesini yapan Hatice Göçer ise, “Türkoloji ilminin güçlendirilmesini temel amaç ve hareket noktası alan bilimsel çalışmalara hız verilmiştir. Özellikle Türk dünyasının dili, dini, tarihi, edebiyatı, folkloru, ekonomisi ve sanatıyla ilgili araştırmalar hız kazanmaya başlamıştır. Türk dünyasının önemli bir parçasını teşkil eden Doğu Türkistan ve orada yaşayan Türklerin kültürüyle ilgili çalışmalar da coşku ve heyecan dolu bu bilimsel atmosferde yeniden ivme kazandı” diye konuştu.
“Doğu Türkistan Çinlilerin iddia etiği gibi ezelden Çin toprağı değil, Türk Toprağıdır” diyen Fulya Ceren Zorlar, Çinlilerin, Doğu Türkistan’ı işgale gerekçe olarak “Sincan ezelden Çin toprağıdır” tezini ileri sürdüklerini belirterek, “751 yılında meydana gelen Talas Savaşı’ndan sonra Çinliler bu toprakları bin sene müddetle terk etmişlerdir. Dolayısıyla Çinlilerin Doğu Türkistan ezelden Çin toprağıdır demeye hakları yoktur” dedi.