Kudüs’e ihanet, hakikate ihanettir
Başbakan Baş Danışmanı Mustafa Şen, inanan herkesin Kudüs’ü kendi derdi olarak görmesi gerektiğini belirterek, “Çünkü, Kudüs bir toprak parçası değildir. Çünkü, Kudüs bize Peygamber Efendimiz’in emanetidir. Kudüs’ü satmak, hakikati satmaktır” dedi.
KANAMAYAN YERİMİZ YOK
Gaziantep Üniversitesi Yeniler Topluluğu ile Türkiye Gençlik Vakfı tarafından hazırlanan ‘Kanayan Yaramız Kudüs’ konulu söyleşinin açılış konuşmasını yapan Rektör Vekili Prof. Dr. Şehmus Demir, “Kudüs elbette ki bir sembol mekan. Ama, aslında şu anda kanamayan yerimiz yok, her yerimiz kanıyor. Bu kanayan yerlerimizden ibret, ders almamız, ders çıkarmamız gerekiyor. Son 200 yıldır batı toplumu ahlaksızca İslam dünyasının tamamını sömürüyor. Şu anda resmi anlamda sömürge olan ülke yok ama gayri resmi olarak aslında sömürgecilik devam ediyor ve biz kendimize dönüp aslında gerçekten çeki düzen vermemiz gerekiyor. Oturup bilincimizi yenilememiz, kendimizi yenilememiz ve dolayısıyla toplumu da yenilemek için aktif rol üstlenmemiz gerekiyor. Gençsiniz, heyecanlısınız ama bu heyecanı değere dönüştürmenin zamanı geldi, geçti” dedi.
KUDÜS PARSEL PARSEL SATILIYOR
Türkiye Gençlik Vakfı İl Temsilcisi Mahmut Burak Kızılelma ve Cihannüma İl Temsilcisi Yakup Demir da açılış konuşması yaptığı sohbetinde Kudüs’e yaptığı ziyaret sırasında karşılaştığı trajik gelişmeler ve bu kentin önemini anlatarak başlayan Başbakan Başdanışmanı ve Türkiye Gençlik Vakfı Genel Başkanı Mustafa Şen, “Kudüs bize bizzat Peygamber Efendimiz’in emanetidir. Lakin, daha ötesi Kudüs bizzat ayettir. Kudüs, Mescid-i Aksa’dır çünkü. Bu nedenle, Kudüs Meselesi siyasi bir mesele olmadan önce, bir iman ve Kuran meselesi, bir din ve iman meselesidir” dedi. İnanan insanların ‘Kudüs’ derken hamasi bir nutuk, ideolojik bir slogan atmadığını belirten Şen, son dönemlerde Kudüs’te ev, işyeri ve arsaların çok yüksek fiyatlarla bazı güçler tarafından satın alınmaya devam edildiğine işaret ederek şunları söyledi:
KUDÜS’E İHANET HAKİKATE İHANETTİR
“Çünkü, Kudüs, her türlü hamasetin üstündedir. Kudüs, her türlü siyasetin üstündedir. Kudüs, her türlü ideolojinin üstündedir. Biz, Kudüs deyince ‘Aksa’ diyoruz. Biz Aksa deyince ‘Ayet’ diyoruz. Biz, Ayet deyince ‘Kuran’ diyoruz. Biz, Kuran deyince ‘İman’ diyoruz. Biz, iman deyince ‘İslam’ diyoruz. O yüzden, Kudüs siyaset değil, İslamiyettir. Kudüs, yerlerin ve göklerin simgesidir. Bizim sadakatimiz hakikattir. Kudüs’e sadakat, hakikate sadakattir. O yüzden, Kudüs’ü satmak, hakikati satmaktır. Bizim hizmetkarlığımız hakikatedir. Kudüs’e hizmet, hakikate hizmettir. O yüzden Kudüs’e ihanet, hakikate ihanettir. Kudüs’ü kaybedersek, medeniyetimizin anlam dilini oluşturan en büyük denizlerden birisini kaybederiz. Kudüs’ü kaybedersek, anlam evrenimiz kurur, çoraklaşır. Anlamını kaybeden, öz benliğini kaybeder. Öz benliğini kaybeden mal hükmündedir. Sırasıyla, beşer, insan ve Adem olma hükmü yok olur. Bu medeniyet yok olursa insanlık yok olur.”
BÜYÜK TÜRKİYE HAYALİNİZ OLSUN
Öğrencilere, “Belediye başkanı da ol, rektör vekili hocam ol, git matematikçi, gel tarihçi ol ama bir tane hayalin olsun. O da Büyük Türkiye hayali” çağrısında bulunan Mustafa Şen, “Bu Büyük Türkiye inşallah o yükü, zulmü kaldıracak. Ona inşallah hemen yakınımızdan başlayacağız. Afrin, Halep sıradadır. Bir gün Musul olur o bir gün Kerkük olur. Öbür gün Kudüs olur bir diğer gün Gazze olur ve sizin eliniz taa Myanmar’a, Doğu Türkistan’a uzanır ve siz gençler onu siz yapacaksınız” dedi. Öğrencilerin kendisini 2023, 2053 hedeflerine hazırlaması gerektiğini kaydeden Başbakan Baş Danışmanı Mustafa Şen, konuşmasının devamında şöyle dedi: “Bunun için size basit hedefler. Biz, yaşımız gereği 2053’ü görür müyüz bilmiyorum. 2023 önümüzde, onu göreceğiz diye inanıyoruz. 5 sene daha yaşayacağımızdan eminiz gibi. Allah uzun ömürler versin hepimize. 2053’ü görür müyüz Yarabbi uzun ömürler ver. Ama siz göreceksiniz siz bir şey daha göreceksiniz 2071. Ama ben size iki hedef daha veriyorum. Yetiştirdiğiniz insanları gençleri yönettiğiniz Türkiye’de büyüttüğünüz küresel güç haline getirdiğiniz Türkiye’deki gençleri 2453 ufkuna bakan gençler olarak yetiştirin. 15 Temmuz 3016 ufkuna bakan gençler olarak yetiştirin. Gençlerinize bin yıllık bir ufuk verin. Tıpkı Selahaddin Eyyubi’nin, Sultan Alparslan’ın verdiği gibi. Onlar askerlerine, gençlerine bin yılık ufuk verdiler. O yüzden benim adım Mustafa. Vesile onların verdiği ufuktur, ruhtur.”