Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Nizip Eğitim Fakültesi’nin geleneksel olarak düzenlediği Çarşamba Konferansları kapsamında Gaziantep’e Gazilik unvanı verilişinin 95. yılında Opr. Dr. Samet Bayrak tarafından konferans verildi.
GAÜN Nizip Eğitim Fakültesi Konferans Salonu’nda yapılan konferansta Opr. Dr. Samet Bayrak, Antep’in ve Anteplilerin başta açlık, kıtlık, yokluk ve 20 bin kişilik düzenli orduya karşı gösterdikleri çetin mücadeleler neticesinde “Gazilik” unvanını aldığını ve bu unvanın analarının ak sütü gibi helal olduğunu söyledi. Bayrak, “Antep savunması bir halk hareketi, milli birliğin ve milli onurun bir şahlanışıdır” dedi.
Konferansın sonunda Opr. Dr. Samet Bayrak’a plaket takdim eden GAÜN Nizip Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Özaslan, Gaziantep’in kuşatma altındayken dahi eğitime devam ettiğini ve asla eğitimin ihmal edilmediğini belirtti.
Prof. Dr. Özaslan konu hakkında Gaziantep’te yaşanan ibret verici şu anekdotu anlattı: “İşgal sırasında Sarı Mektebin Müdürü daha sonra Türk Dil Kurumu Başkanlığı da yapan Ömer Asım Aksoy’du. Antep’in Fransızlar tarafından işgalinden birkaç hafta sonra Fransız kumandan Fland Sen Mari okulları gezmek ister. Okula haber gönderilir ve bir gün sonra okulun önünde İşgal kuvvetleri komutanının arabası belirir. Komutan ilk olarak sınıflara girer ve daha sonra öğretmenler odasına oturur. Tenefüs zilinin çalmasıyla birlikte öğretmenler odasına gelen öğretmenlerin şaşkınlığı yüzlerine yansısa da komutana Türk misafirperverliği çerçevesinde davranılır. Öğretmenler odasının duvarında yere kadar uzanan rakkaslı saat komutanın dikkatini çeker ve saatin Fransızların çok eski bir fabrikalarının ürünü olduğunu söyleyerek, ziyaretten duyduğu memnuniyetin ifadesi olarak 30 altını öğretmenlere doğru uzatır. Fransız komutanın bu isteği şiddetle reddedilir ve altınlar alınmaz. Fransız komutan şaşkınlık içerisinden ayrılır. Bir gün sonra iki subay, 4 sepet şekeri Sarı Mektebe gelerek şekerleri çocuklara dağıtılmak üzere bırakır giderler. Bunun üzerine okul yönetimi toplanır ve şekerlerin iadesine karar vererek okul görevlisi tarafından şekerler Kolejtepe’de bulunan karargaha tekrar gönderilir. Olup-bitene bir anlam veremeyen Fransız komutan her şekerlerin üzerine para bağlatarak tekrar Sarı Mektep’e göndererek teneffüs sırasında çocukların üzerine paralı şekerleri saçtırır. Okul yönetimi tarafından çocuklara hiçbir ikaz yapılmadığı halde tek bir çocuk dahi yere eğilerek şekerleri almaz” diyerek, “Bu okulda öğretmen olmak ne büyük bir onurdur. Bu okulda öğrenci olmak ne büyük bir vatan sevgisidir. İşte sizlerden böyle öğrenciler yetiştirmenizi istiyoruz” şeklinde konuştu.