Gaziantep Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde 15. Bahar Şenlikleri kapsamında, Zeki Demirkubuz’un yönettiği “Masumiyet” filminin gösterimi yapıldı. Gösterimin sonrasında Yönetmen Zeki Demirkubuz öğrencilerin sorularını yanıtladı.
Kişinin sorumluluğunu gösterme gücünü ahlak olarak tanımlayan Demirkubuz, güven duygusu, hukuk gibi unsurların ahlak üzerine olduğunu belirtti. Hiçbir zaman proje adamı olmadığını vurgulayan Demirkubuz, sanat yapan insanların proje adamı olmadığını söyleyerek böyle yapan insanların kendilerinden kopacağını söyledi.
Sinemayla hayatının nasıl bir ilişki içerisinde olduğunu anlatan Demirkubuz, “Bizler pek çok şeye rağmen öğrenmek durumunda olan insanlarız. Bu ülkede hayat zordur. Birçok şey bize bağışlanmıyor. Ancak bir arayışımız varsa, kendimizi gerçekleştirmek için bir çabamız varsa ve birazda şanslıysak değişik durumlarda hatta bazen trajik olabilecek durumlarda bile birtakım aracı olabilecek şeylerle karşılaşabiliyoruz. Çocukluğumdan beri benim bir iç dünyam vardı. İyi bir okulda okursunuz, iyi bir hoca bunun bahanesi olur. Ama benim böyle olmadı. Benim bahanem 12 Eylül oldu. 16 yaşında hiçbir şeyin farkında olmayan bir çocukken bu ülkedeki insanlar gibi bende haklı haksız konusuna girmeden tutuklandım. Orayı yaşamak durumunda kaldım. Türkiye’de siyasi tutukluların yattığı cezaevleri bazen bir cezaevi olmaktan çıkabiliyor. Ben bu açıdan şanslıydım” diye konuştu.
“Suçluluk en azından suçlu hissetmemekten daha değerli bir duygudur” diyen Demirkubuz, “Bugün popüler sanatla ilişki kurma biçiminin hiçbir şekli olmadan böyle bir ilişki kurabilmek, kurabildiğimi görmek üç beş kişiden de olsa gerçekten beni mutlu ediyor. Bir sonraki filmim için daha çok cesaret veriyor. Çünkü ben bunu özellikle Masumiyet filmimin başarısından sonra, ondan filmlerimde izlenmesi daha zor, daha çok emek isteyen, insanlarla daha çok hesaplaşan, insanlarla mesafe kuran filmler yapma cesaretine kavuştum” ifadesinde bulundu.
Bazı geceler kendisini uyutmayan bir öfkenin pençesine düştüğünü belirten Demirkubuz, “Bazen her şeyi kabullenmiş gibi gözüküyorum, bazen de öfkeyle yaşıyorum. Elbette hayatta dertleri, sorunları olan insanlar bu tarz duygular yaşarlar. Uyumak, eğlenmek çok güzel bir şeydir. Ama emek vermek, çalışmak ta gerekiyor. Bunları yapmayınca olmuyor. Bende genç, arzuları ve açlıkları olan bir insanım” diye konuştu.
Söyleşi sonunda Yönetmen Zeki Demirkubuz’a hediye takdim eden, Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, “Çok güzel bir söyleşiydi. Nereden nereye geldik, ben doyamadım. Kendi iç dünyasından filmlerini perdeye nasıl yansıttığını anlattı bizlere. Zaten bunu izlediğimiz filminde de gördük. Üniversiteye geldiği için kendisine çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.