Gaziantep Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı’nda, Epitemelog İbrahim Çenet tarafından “Karacaoğlan Türküleri” isimli söyleşi gerçekleştirildi.
Müziğin çok uzun yıllardır varlığını sürdürdüğünü ve çalışma hayatıyla da sıkı bir ilişkisi olduğunu söyleyen Çenet, “İnsan olmanın var oluşu dil ise müzikte dilden oluşuyorsa, o zaman müzik insandır” diyerek, müziğin bilinçli yapılan bir alan olduğunu kaydetti.
Karacaoğlan’ın sevginin ve hoşgörünün bir sembolü olduğunu belirten Çenet, Karacaoğlan’ın büyük bir yaratıcı ve bestekâr kimliğine sahip olduğunu vurguladı. Eserlerinde hayatı bazen tatlı bazen de acı söylemlerle ifade ettiğini belirten Çenet, “Karacaoğlan’ın gezgin olduğunu söylemeye gerek yok. Çünkü bunu kendisi her fırsatta dile getiriyor. O’nun hem kendi çevresi, eli, obası için hem de uzak ülkeler için gezdiğini anlatıyor. Karacaoğlan gezdiği yerlerin neredeyse, her şeyiyle ilgilenmiştir. Etnografyası, gelenekleri, özellikle dilleri, sosyal ilişkileri gibi pek çok konuyla ilgilenmiş ve bilgiler vermiştir. Bugün Karacaoğlan’ın verdiği bölge ve bilgilerinden, etnografyadan çok tarih açısından belge anlamında yararlanıyoruz. Bunların hepsi Karacaoğlan’ın gezgin olduğunun bir kanıtıdır” şeklinde konuştu.
Dilin insanın özünden gelen bir şey olduğunu ifade eden Çenet, müziğin toplumun ikinci dili olduğunu söyledi. Çenet, “İliklerimizde hissettiğimiz Karacaoğlan bestelerinin tat bileşenlerini saymak zordur. Ancak Karacaoğlanların çıkıp geldikleri Asya tatları, Anadolu uygarlıklarının tatları birçok kültür ve faktörün tatları bizi zaman ve gelecek tünelinde gezdirir. Bu tatlara etki bileşenleri güzellik ve acılarıyla her şeydir. Bu bestelere temelde insan faktörü etki etse de, Karacaoğlan’ın yaşadığı bölgenin üretim biçimi, gelenekleri, iklimi gibi birçok etkisi vardır” ifadesinde bulundu.
Karacaoğlan’ın müzik aletini doğa aracı gibi gördüğünü söyleyen Çenet, O’nun aynı zamanda müzik okuyucusu olduğunu söyledi. Çenet, “Şair bestekâr, âşık ozan olduğuna göre bestelerini çaldığı müzik aleti ya da aletlerinden birileriyle söyleyecek. O sazını bir sevgili gibi görür ve bir sevgiliyi sever gibi sever” diye konuştu.