Gaziantep Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Kulübü öğrencileri tarafından “18 Mart Çanakkale Zaferi” etkinlikleri çerçevesinde, Üniversitemiz Ömer Asım Aksoy Konferans Salonu’nda, “Tarihsel ve Psikolojik Açıdan Çanakkale Zaferi” adlı bir panel düzenlendi.
Panele, Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Araş. Gör. Dr. Hanifi Kokaçya ve Atatürk ilkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölümü Okutman Mehmet Biçici konuşmacı olarak katıldı.
Uzun süren bir savaş dönemini tek bir güne indirmenin mümkün olmadığını vurgulayan Okutman Mehmet Biçici tarihin, dünden bugüne bugünden yarına uzanan sürdürülebilir bir çizgi olduğunu belirtti. Geçmişini bilmeyen ve kendisine güvenmeyenlerin, geleceklerini sağlıklı kuramayacağını ifade eden Biçici, ümitsizliğe düştüğümüz anlarda geriye dönüp baktığımız zaman ders alacağımız, destek alacağımız örneklerden birinin Çanakkale Savaşı olduğunu kaydetti.
Çanakkale Savaşı’nın bir dizi yenilgi ve başarısızlıktan sonra kazanılan büyük bir zafer olduğunu belirten Biçici, “Bizler savaşta dahi düşmana dürüst davranarak, düşmanımızın hayranlığını kazanmış bir geleneğin temsilcileriyiz. Osmanlı Devleti son kalesi İstanbul un ele geçmemesi için adeta canını dişine takarak var olma mücadelesi yapmıştır. Çanakkale bizim her yönüyle iyi anlamamız gereken bir muharebeler dizisidir. Bu savaşlarda Türkiye Cumhuriyeti Devletinin önsözü yazılmış ve sonsöz Lozan da söylenerek, Türkün bağımsızlığı dünyaya kabul ettirilmiştir” şeklinde konuştu.
Savaş dönemlerinde ülkede sanayinin olmadığını, insanlar fakir ve okutulamamış ve askerin moralinin zayıf olduğunu söyleyen ve savaşı psikolojik açılardan değerlendiren Araş. Gör. Dr. Hanifi Kokaçya, dünya tarihinin gelmiş geçmiş en güçlü donanmasının 18 Mart 1915’te Çanakkale’de olduğunu belirtti. Çanakkale’nin bir savunma olduğunu vurgulayan Kokaçya, “Çanakkale’de savaşan iki tarafın da savaştan önce, savaş anında, savaş sonrasındaki psikolojileri aynı değildir” dedi.
Çanakkale de ölmesini bilenlerin, Türk milletinin tarihten silinmeden yaşayacağını kanıtladığını belirten Kokaçya, Çanakkale Cephesi’nde ki insan kaybımızın diğer cephelerde ki kayıplarımıza oranla çok daha fazla olduğunu vurgulayan Kokaçya, “Türk askerinin iç dünyasını, manevi gücünün dışında tam olarak bilemiyoruz. Çünkü içinde olduğu kötü durumu dışa yansıtmaz. Şikâyet ederse kaybedecek, kaybederse topraklarının işgalinden sonra daha fazla acı çekecekti ve bağımsızlığı yok olacaktı” diye konuştu.