Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Arslan tarafından, Üniversitemiz Ömer Asım Aksoy Konferans Salonu’nda “Dünyayı Nasıl Yaşanabilir Hale Getirebiliriz” konulu seminer düzenlendi.
Vehbi Dinçerler Fen Lisesi tarafından Avrupa Birliği Projeleri kapsamında, 7 farklı Avrupa Birliği üyesi devletlerle okul ortaklığı “Comenius Programı” çerçevesinde, Üniversitemizin de desteğiyle düzenlenen seminere; Almanya, Hollanda, İtalya, Portekiz, Polonya, Yunanistan ve Bulgaristan’dan gelen 60 kişilik öğrenci ve öğretmen grubu katıldı.
Küresel ısınmanın insanlığı etkileyen çok ciddi bir konu olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Arslan, bu konuyla ilgili çok ciddi tedbirler alınması gerektiğini söyledi. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin üç yıldır su sıkıntısı çektiğine dikkat çeken Arslan, sıcaklığın birkaç derece artmasıyla bile buğdayın yetişemeyeceğini belirterek, bunun küresel ısınmanın bir sonucu olduğunu söyledi.
Arslan, “Küresel ısınma tüm dünyanın üzerinde durduğu önemli bir konudur. Kuraklığın olduğu bir ortamda insanlar aç kalır. Kıtlık meydana gelecek ve iklimler değişecek. Bunun önüne geçebilmek için ciddi tedbirler almamız gerekmektedir. Bunlardan biri havadaki kirliliği azaltarak, havaya karışan atıkları geri dönüşümlü hale getirmektir. Ozon tabakasındaki delik ne kadar genişlerse, bütün canlıların doğrudan doğruya güneş ışığına maruz kalması fazla olacaktır. Bu da beraberinde mutasyonları ve kanserleri meydana getirecektir” şeklinde konuştu.
Katı atıkların küresel ısınma da büyük rol oynadığını; böcek ilacı, çeşitli endüstriyel atıklar gibi zararlı maddelerin göllerimizi, ırmaklarımızı ve yeraltı sularımızı kirlettiğini belirten Arslan, içme suyumuzun kirlendiğini ve çeşitli mikroorganizmaların büyümesini sağladıkları için de pek çok hastalığa sebep olduklarını söyledi.
Arslan, “Gelecekte aşırı sıcaklık sebebiyle Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Kuzey Irak, Suriye çölleşmeye başlayacak. Bu çölleşmeyi durdurmak zorundayız. Çölleşmeyi durdurmanın birinci yolu, çevremizi temiz tutmaktır. İkincisi çevreyi kirleten havaya, suya karışan kirleticileri geri dönüşümlü hale getirmeliyiz. Bu geri dönüşümü sağlayabilmenin birinci şartı, karbondioksit gazını azaltmaktır. Bunu yapabilmek için de çevremizi ağaçlandırmamız gerekmektedir” diye konuştu.
Endüstriyel faaliyetlerin bu şekilde devam ettiği takdirde 2 bin 50 yılında insanların susuz ve aç kalacağına dikkat çeken Arslan, su ve yemek için insanların birbirleriyle savaş yapacağını kaydetti. Gelecekte insanların su ve gıda için birbirleriyle kıyasıya mücadele edeceğini savunan Arslan, “Bu zor şartlarda insanlar ellerindekini birbirleriyle paylaşmalı; sevgi, saygı ve barışı muhafaza etmelidir. İnsanlar çözüm üretebilen canlılardır. Çözüm üretmek ise bilgiye dayanır. Bunun için ne kadar üretken bir toplum olursak zorlukları o kadar çabuk aşarız” ifadesinde bulundu.
Konferans sonunda Üniversitemiz Rektör Danışmanı Prof. Dr. Mehmet Özaslan tarafından, Prof. Dr. Ahmet Arslan’a hediye takdim edilirken, ayrıca Almanya, Hollanda, İtalya, Portekiz, Polonya, Yunanistan ve Bulgaristan’dan gelen 60 kişilik öğrenci ve öğretmen grubuna da çeşitli hediyeler takdim edildi.