Gaziantep Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Konferans Salonu’nda Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Arslan tarafından “Anadolu Türk Soykırımı ve Ermeniler ile İlişkisi” adlı konferans verildi.
Konferansta, tarihte Ermeni kelimesinin iki kez geçtiğini söyleyen Prof. Dr. Arslan, bunlardan birincisinin kızını bir Ermeni prensine verdiğini belirten Daryus’un yazıtı, ikincisinin ise Emevilerin Doğu Anadolu’daki bir bölgeyi Ermeniya olarak gösterdiğini belirtti. Bunların dışında bugünkü Ermenilerin tarihte Gregoryan kilisesini benimsemiş, Haylar, Aniler ve Arsaklılar olarak bilindiğini ifade eden Arslan, “Aniler ve Arsaklıların bir kısmı Selçuklular zamanında aynı dili konuştuklarından Müslüman olmuş Selçuklulara karışmış bir kısmı da Hıristiyanlıklarını muhafaza ederek Türkçe konuşan Gregoryan Ermenilerini oluşturmuştur. Antep Ermenileri Türkçe konuşan Gregoryan Ermenilerindendir” şeklinde konuştu.
Türk-Ermeni ilişkileri hakkında bilgi veren Arslan, “1877 – 78 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında imzalanan Ayastefanos Anlaşması’nın Osmanlı Devleti’nce kabul etmek zorunda kaldığı 16. maddesi şöyledir: ‘Ermenistan’dan Rusya askerinin istilası altında bulunup Osmanlı Devleti’ne verilmesi gereken yerlerin boşaltılması, iki devletin dostane ilişkilerinde zararlı karışıklıklara yol açabileceğinden, Osmanlı Devleti Ermenilerin barındığı eyaletlerde mahalli menfaatlerin gerektirdiği ıslahat ve düzenlemeyi vakit kaybetmeksizin yapmayı ve Ermenilerin Kürtlere ve Çerkezlere karşı güvenliklerini sağlamayı garanti eder’ bu hükümle esas itibariyle bağımsızlık kazanmak isteyen Ermenileri tam anlamıyla tatmin etmemiş olsa dahi ‘Ermeni Sorunu’nun tarihte ilk kez bir uluslararası belgeye yansıması ve ‘Ermenistan’ diye bir bölgenin varlığından söz edilmesi yönünden büyük önem taşımaktadır” ifadesinde bulundu.
Ermenilerin, Anadolu’da “Kara Haç”, “Armenakan” ve “Vatan Koruyucuları”, Cenevre’de; “Hınçak”, Tiflis’te; “Taşnak” komiteleri kurduklarını belirten Arslan, bu komitelere hedef olarak Doğu Anadolu toprakları, amaç olarak ise Osmanlı Ermenileri’nin birliği gösterildiğini kaydetti. Arslan, “Bu katliamlar Balkanlarda Yunanlılar, Bulgar ve Ermeniler, Arnavutlar ve Sırplar; Anadolu ve Kafkasya’da İngiliz, Fransız ve Rusların teşkilatlandırdığı Ermeni ve Rumlar; Arap yarımadasında İngiliz ve Fransızların teşkilatlandırdığı Arap kabileleri Osmanlı’yı hem savaş hattında ve hem de savaş gerisinde yaptıkları katliamlarla olağanüstü şekilde zayıflatmışlardır” diye konuştu.
Ermenilerin, Türk halkına en büyük zararı, Birinci Dünya Savaşı sırasında giriştikleri katliamlarda verdiklerini belirten Arslan, “Bu dönemde Ermeniler, Ruslar hesabına casusluk yapmış, seferberlik gereği yapılan askere alma çağrısına uymaksızın askerden kaçmış, askere gelip silah altına alınanlar ise silahları ile birlikte Rus ordusu saflarına geçerek, ‘Vatana ihanet’ suçunu topluca işlemişlerdir. Daha seferberliğin başlangıcında, Türk birliklerine karşı saldırıya geçen Ermeni çeteleri, Türk köylerine baskınlar düzenlemek suretiyle sivil halka büyük zarar vermişlerdir. Örneğin Van’ın Zeve köyünün bütün halkı, kadın, çocuk ve yaşlı demeden, Ermeniler tarafından öldürülmüştür” dedi.
Konferans sonunda Prof. Dr. Ahmet Arslan’a hediye takdim eden Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, “Anadolu Türk Soykırımı ve Ermeniler İle İlişkisi konusunda bizleri aydınlattığı için Prof. Dr. Ahmet Arslan’a çok teşekkür ediyorum. Gerçekten bu hepimizi çok yakından ilgilendiren ve bilmemiz gereken bir konu. Kendisine çalışmalarında başarılar diliyorum” şeklinde konuştu.