Gaziantep Üniversitesi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle “Avrupa Birliği Hayat Boyu Öğrenme” programı kapsamında Üniversitemizde “Back to School” adlı 4 oturumdan oluşan uluslararası seminer, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu’nda başladı.
Seminerin açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, Gaziantep Üniversitesi olarak bu seminere ev sahipliği yapmaktan son derece mutlu olduğunu söyledi. Coşkun, “Bu seminer, yaşam boyu öğrenmeyi destekleyen çok önemli bir bilimsel ortam olacağına, aynı zamanda Avrupa Birliği’nin en önemli eğitim politikası olarak bilinen, yaşam boyu öğrenme hakkında bilgimizi ve ufkumuzu genişleteceğine inanmaktayım. Bugün yaşam boyu öğrenme söylem ve politikasındaki eğilimleri paylaşmak ve analiz etmek için buradayız. Bu seminerin yaşam boyu öğrenme alanındaki genel ilgi ve merak konuları üzerine tartışmaları teşvik edeceği konusunda hiç şüphem yoktur. İnanıyorum ki, toplantımızın sonunda birlikte yaptığımızın işin faydalarını göreceğiz” diye konuştu.
“Yaşam boyu öğrenme, insanların günlük deneyimlerinde edindiği formal ve formal olmayan öğrenmeler, iş ortamında öğrenme, bilgi, beceri, tavır ve davranışlar dizisini içermektedir” diyen Coşkun, “Yaşam boyu öğrenme kapsamında insanlara ihtiyacı olan rehberlik, destek ve bilgiyi vererek, öğrenmeye yönelmeleri konusunda özgüvenli olmalarını, insanların öğrenmelerini genişletmeleri konusunda motive olmalarını, becerilerini geliştirmelerini ve yapacakları işlerde girişimci olmalarını öneriyoruz” şeklinde konuştu.
“Hayat yani kültür ve medeniyet yapıp ettiklerimizden ibarettir” diyen, Vali Yardımcısı İbrahim Yurdakul, “Yapıp eden insandır, bütün kültürlerin mayası insandır. O güzelse her şey güzelleşir, o çirkinse hayıt çekilmez olur. Kendi iç dünyasını güzel kurabilen insan, dış dünyayı da öyle güzelleştirir. Yeryüzünde karşılaştığımız bütün problemlerin temelinde insan unsuru vardır. Yani bütün problemler insanla başlar, insanla biter. Hayatın anlamını kavrama ve yaşadığının farkına varma eğitilmiş insana ait bir özelliktir. Toplum olarak eğitilmeye olan ihtiyacımızı her şeyin üstünde ve önündedir. Eğitilmeyen bireylerin, evrenin içindeki yerini, konumunu ve görevini kavrayabileceğini düşünmek, her şeyden önce eğitimi anlamamak demektir. Toplumun huzurlu olması bireylerin sorumluluk duygusuyla hareket etmesine, sosyal refah ve adaletin gerçekleşmesi sorumluluk duygusu taşıyan fertlerin varlığına bağlıdır. Bu da ancak eğitilmiş insanla mümkündür” dedi.
Proje Koordinatörü Karın Waldemarsson, Proje ortaklığımızın farklı türde yetişkin eğitimi veren kurumları kapsadığını söyledi. Waldemarsson, “Romanya ve Polanya’daki üniversiteler, İspanya, İsveç ve Belçika’daki belediyeye ait yetişkin eğitimi organizasyonları; Çek Cumhuriyeti’ndeki bölgesel danışma merkezi ve son olarak Türkiye’de formal ve informal eğitim veren bir kamu kurumu. Yani proje kapsamında projenin mihenk taşlarını oluşturan tüm yeterliliklere sahibiz. ‘Okula dönüş-daha iyi bir yaşam fırsatı’ projesinin amacı formal eğitime dönmeleri için gerekli araçları sağlayarak, erken okul bırakan gurupların sayısını azaltmaktır” diyerek, Avrupa Birliği’nde erken okul bırakanların tanımı orta öğretimin ilk kademesinden sonra okula gitmeyenleri içerdiğini söyledi.
Ülkemiz 1 Nisan 2004 tarihinden beri Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programlarından faydalandığını söyleyen Milli Eğitim Müdürü Süleyman Şişman, “Bu program kapsamında İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz bünyesinde kurmuş olduğumuz Proje Koordinasyon Birimi ile çalışmalarımızı düzenlemekte ve koordine etmekteyiz. Yapmış olduğumuz yoğun bilgilendirme, programları tanıtma, projeleri teşvik etme çalışmaları ve ilimiz İngilizce öğretmenlerinin değerli çalışmaları ile dinamikleri harekete geçirdiğimize inanıyoruz” diye konuştu.