Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Hukuk Topluluğuna üye öğrenciler tarafından Atatürk Kültür Merkezinde, Prof. Dr. İbrahim Ö. Kaboğlu tarafından “Yeni Anayasa” konulu konferans verildi.
Konferansa; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Gür, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Samir Sahla, çok sayıda öğretim elamanı ve öğrenci katıldı.
Konferansın açılışında konuşan Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Samir Sahla, Prof. Dr. İbrahim Ö. Kaboğlu’nun Gaziantep Üniversitesinde “Yeni Anayasa” konusundaki düşüncelerini paylaşmasından duyduğu memnuniyeti ifade ederek, eserlerini ders kitabı olarak okuttuğumuz Kabaoğlu’nun fikirlerinin önemli olduğunu söyledi.
Yeni anayasanın ne anlama geldiğini anlamak için anayasaların yapım tarzına bakmak gerektiğini söyleyen Prof. Dr. İbrahim Ö. Kaboğlu, yapım tarzı bakımından 20. yüzyıl anayasaları ile 21. yüzyıl anayasaları arasında bugün bir ayrım yapılabildiğini söyledi.
Prof. Dr. Kaboğlu, “20. Yüzyılda Fransa, Almanya, İtalya, İspanya ve Portekiz’de yapılan anayasalar genellikle kopma dönemleri sonrasında hazırlanan anayasalardır, bizde de 1961 ve 1982 anayasasında olduğu gibi. 21. Yüzyıl anayasaları daha çok anayasal düzenin devamlılığından hazırlanan ve hazırlanmakta olan anayasalardır” diyerek, son yirmi yılda 60 dolayında anayasa hazırlandığını söyledi.
Kopma döneminde ise Mısır ve Libya’da anayasa hazırlandığını hatta Suriye’de de hazırlanabileceğini söyleyen Prof. Dr. Kaboğlu, “İsviçre, Finlandiya, Macaristan’da anayasal süreci, düzenin devamlılığı esasında anayasa hazırladılar. Türkiye’de de şimdi anayasal düzenin devamlılığı sırasında anayasa hazırlıyoruz. Kopma dönemi sonrasında hangi güç dengeleri ortaya çıkmışsa onlar belirleyici oluyor ama anayasal düzenin devamlılığı sırasında hakim olan güç dengeleri değil bütün taraflar devreye giriyor şu anda Türkiye’de olduğu gibi. Kopma dönemi sonrasında belirleyici olan güç dengeleri ve onların hedefidir. Bizde 1961 ve 1982 anayasası birbirine benzer ortam ve koşullarda teknik anlamda hazırlandığı halde 1961 anayasası daha özgürlükçü, 1982 anayasasının hedefi daha otoriter daha doğrusu güvenlikçi bir yaklaşım söz konusudur. Eğer hukuk devletinin kurulması amaçlanıyor ise güç dengeleri değil bütün aktörlerin katılımıyla anayasa hazırlanır ve elden gelindiğince uzlaşma süreci işletilir. İsviçre anayasaya halkla başladı halkla bitirdi. Finlandiya ise parlamentoda uzlaşma sağladı. Macaristan ise parlamento da çoğunluk ile aşırı milliyetçi, birçok uzmana göre ırkçı, dinsel motifli bir anayasa hazırlattı ve şimdi Avrupa’nın gündeminde Macaristan’ı demokratik yola nasıl sokacağız tartışmaları var” diye konuştu.
Konferansın sonunda Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Gür tarafından Prof. Dr. İbrahim Ö. Kaboğlu’na plaket ve çiçek takdim edildi.