1–2 Mart 2013 tarihlerinde Gaziantep Üniversitesi Oğuzeli Meslek Yüksekokulu, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Gaziantep Polis Meslek Yüksekokulu ve Gaziantep Oğuzeli İlçe Belediyesi tarafından düzenlenen 3. Ulusal Özel Güvenlik Sempozyumu Sonuç Bildirgesi, Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Necip Fazıl Yılmaz tarafından kamuoyuna açıklandı.
Yrd. Doç. Dr. Yılmaz yaptığı açıklamada, Özel Güvenlik Sektörüne ilişkin Sempozyumda dile getirilen sorunlar ve çözüm önerilerinin 40 madde halinde toparlandığını ve hazırlanan sonuç bildirgesinin hem basın yoluyla kamuoyuna açıklandığını hem de ilgili tüm birimlere gönderilmeye başlandığını ifade etti. Sempozyum Sonuç Bildirgesinde şu başlıklar öne çıktı:
Özel Güvenlik Elemanlarının Eğitim Düzeylerinin Yükseltilmesi Şarttır.
Mevcut özel güvenlik görevlilerinin kazanılmış haklarının korunması kaydıyla, Kanunda gerekli değişiklikler yapılarak, bundan sonra özel güvenlik görevlisi olacak olanlar için Polis MYO’larda olduğu gibi, Üniversitelerin Meslek Yüksekokullarının Özel Güvenlik Bölümlerinden mezun olma şartı getirilmelidir.
Özel Güvenlik Disiplin Yönetmeliği hazırlanmalıdır.
Genel kolluğun olmadığı yerde kısmen de olsa genel kolluğu temsil eden ve ayrıca çalıştığı süre ve alan içerisinde kamu görevlisi olarak kabul edilen özel güvenlik personelinin uymak zorunda olduğu bir Özel Güvenlik Disiplin Yönetmeliği’nin hazırlanması gerekmektedir.
Özel Güvenlikte Yenileme Eğitimi Beklenen Faydayı Sağlamamaktadır.
Özel güvenlikte yenileme eğitiminin faydalı olmadığı Sempozyumda söz alan tüm katılımcılar tarafından özellikle vurgulanmıştır. Gereken faydayı sağlamadığı görülen yenileme eğitiminin kaldırılması bunun yerine, Özel güvenlik personellerinin her 5 yılda bir fiziksel ve ruhsal açıdan tetkiklerinin yapıldığı sağlık heyeti raporu almasının uygun olacağı değerlendirilmektedir. Sağlık şartlarında yönetmelikte yapılan değişiklikle birlikte silahsız özel güvenlik olabilmek için rapor zorunluluğunda renk körlüğü ve ortopedi muayenesinin kaldırılması ciddi bir sıkıntı olarak görülmektedir.
Özel Güvenlikte Eğitim Düzeyi ve Kıdem Esasına Göre Hiyerarşik Yapı Olmalıdır.
Sayısı zaman içerisinde bu kadar hızlı bir şekilde artan bir teşkilatın hiyerarşik yapıda üst düzey yöneticilere ihtiyaç duyması kaçınılmazdır. Ancak özel güvenlik amir yapılandırmasına ilişkin yasal düzenlemeler bulunmamaktadır. Bu eksikliğin yasayla tanımlanması, çözümlenmesi ve özlük haklarına yansıtılması gerekmektedir. Bu hususta da eğitim düzeyi önemli ve objektif bir ölçüt olmalıdır. Özel Güvenlik personeli içinde kıdem esasına göre ve yasal bir zemin içerisinde rütbe verilmelidir. Sektörün kendi içinde yükselme imkanının olması çalışanlar için motivasyon kaynağı olacaktır.
Özel Güvenlik Personelleri Tek Tip Üniforma Giymelidir.
Özel güvenlik personelinin saygınlığının ve etkinliğinin artması, meslek kültürünün oluşması, ayrıca resmi kurum ve kuruluşlarla karıştırılmaması için tek tip üniforma belirlenmeli ve giyilmelidir.
Özel Güvenlik Personelleri İhtisaslaşmalıdır.
Özel Güvenlik Personelleri; iyi derecede mesleki yabancı dil bilme, para ve değerli eşya taşıma ve bu alanı yönetebilme ile elektronik güvenlik alanı gibi konularda ihtisaslaşmalıdır.
Hakkında Koruma Kararı Bulunan Kadınlarımızın Korunması Bayan Özel Güvenlik Görevlileri Tarafından da Yerine Getirilebilmelidir.
Devletimizin uyguladığı sosyal politikalar çerçevesinde hakkında koruma kararı bulanan ve şiddete maruz kalmış kadınlarımızı korumak için görevlendirilen Polis memurlarının yerine Özel Güvenlik Görevlilerini görevlendirmek uygun bir çözüm önerisi olarak görünmektedir. Hakkında koruma kararı bulunan kadınlarımızı korumak için erkek personel görevlendirmenin kendi içinde zorlukları bulunmaktadır. Bu nedenle bu görevin Özel Güvenlik Görevlilerine bırakılması durumunda Sektörde ciddi bir Bayan Özel Güvenlik Görevlisi istihdamı oluşacağı açıkça görülmektedir.
5188 Sayılı Özel Güvenlik Kanunundaki Bazı Cezai Düzenlemeler Yeniden Ele Alınmalıdır.
5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un 19. ve 20. Maddesi’nde yer alan cezai müeyyideler, genel olarak Güvenlik Şirketlerini bağlamakta olup, cezayı oluşturan durumlara sebebiyet veren hizmet alıcılara (asıl işverenlere) herhangi bir ceza uygulanmamaktadır. Her iki maddenin “Karşılıklılık İlkesi” gereğince revize edilerek yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.