Üniversitemizin Sayın Bakanımız Fatma Şahin’in himayesinde gerçekleştirdiği “Göç: Türkiye’nin ve Dünyanın Gerçeği” uluslararası sempozyumumuza hoş geldiniz. Sizleri üniversitemizde görmekten büyük bir onur duyuyorum.
Üniversite anlayışımızı; farklılıkların birlikteliğinde sinerji doğuran; aklın ve etiğin en üst düzeyde kurumsallaştığı yer olan; hakikati arama temel felsefi düsturunu merkeze oturtan; (ne düşüneceğini değil düşünmeyi öğretmeyi esas alarak) nitelikli insan gücünü yetiştirme görevinin yanı sıra; bilgi çağının ve bilgiye sahip olmanın güce sahip olma, muktedir olma demek olduğunun farkındalığıyla bilgiyi üretip, toplumla paylaşan; toplumun her alanda-Eğitim, Sosyal, Teknik, Sanayi, Kültür, Estetik ve tüm alanlarda –ileri gitmesinde etkin rol oynayan; steril ve yalıtılmış değil, toplumla hemhal olan; bir motor güç, bir lokomotif olma vizyonuna kilitleyerek yola çıktığımızı tekrarlamak isterim.
Bir dünya kenti Gaziantep’te, Gaziantep Üniversitesi her yönüyle 2-3’e, 4’e katlanan, 48 ülkeden uluslararası 800 civarında toplam 27.000 öğrencisiyle, kampusü, toplumla bütünleşen öğretim üyesi başına düşen uluslararası yayın sıralamasında ilk 4-7 arasında yer almasıyla artık büyük ve kaliteli bir üniversiteyiz.
Sempozyumumuz ve buna paralel olarak Sayın Coşkun Aral ustamızın büyük katkıları ve öncülüğünde gerçekleştirilen uluslararası fotoğraf ve kısa film yarışmamız, tam da başlığımızda yer aldığı gibi Gaziantep’in, Türkiye’nin, Avrupa’nın, Dünyanın önemli gerçeği, en önde gelen konularından olan göç olarak tespit edilmiştir. Bu sempozyumda aslında hepimizin bugününü ve geleceğini çok yakından ilgilendiren bir konuyu ele almış oluyoruz.
Ülkemiz her türlü göçün yoğun olarak yaşandığı bir “göç ülkesidir.” Yoğunluğu azalmış olsa da Türkiye’de ülke içinde yılda 600 bini aşkın kişi kendi bulunduğu yerden bir başka kente göç etmektedir. Bu olağanüstü hareketlilik sosyal, siyasal, ekonomik sonuçları da beraberinde getirmektedir. Bu sonuçların kentimize, ülkemize, bölgemize ve dünyaya olumlu sonuçlar verecek şekilde değerlendirilmesi için çözümler oluşturma, bir bilim kurumu olarak Gaziantep Üniversitesinin öncelikli görevleri arasında olduğunu düşünmekteyiz.
Ülkemiz zorunlu göçlere de tanıklık etmektedir. 1900’lerin başında yaşanan bu göçlerden sonra son yıllarda da terörden kaynaklı bir göç dalgası yaşanmış ve çok sayıda insanımız göç etmek zorunda kalmıştır. Zorunlu göçler bölgemizdeki siyasi gelişmelere bağlı olarak da sıkça gündeme gelmektedir. Halen hemen yanı başımızdaki Kilis’te, Islahiye’ de, Hatay’da 30 bine yakın Suriye vatandaşı yaşamaktadır.
Ülkemiz uluslar arası göç bakımından da son derece önemli bir transit geçiş koridoru olarak bilinmektedir. Ancak son yıllarda Türkiye legal ve illegal pek çok yabancı göçmenin kalıcı olarak göç ettiği bir “hedef” ülkeye dönüşmektedir. Göç hareketliliği içinde mülteciler ve iltica da büyük yer tutmaktadır. Bu konu artık hepinizin konusudur. Bu bağlamda Uluslararası Göç Örgütü Türkiye Misyon Şefi Sayın Dr. Maree Sethi’yi burada görmekten özel bir memnuniyet duymaktayım.
Türkiye yurtdışına da yoğun göç veren bir ülkedir. 1960’ların başında F.Almanya ile başlayan göç dalgasının üzerinden yarım asır geçti. Türkiye kökenliler artık Avrupa’nın hayatın her alanında, siyasetinde, ekonomisinde, akademiyasında, kültüründe, sporunda yer alan 5 milyonu aşkın Türkiye kökenli yer almaktadır. Bu sayının çok önemli bir bölümü, yani 3 milyonu Almanya’da yaşamaktadır. Bu sayı AB üyesi pek çok ülke nüfusundan fazladır. 50 yılın muhasebesi yapıldığında ortaya çıkan genel tablonun, bazı sorunlara rağmen son derece olumlu olduğunu, hatta bunun bir başarı hikayesi olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bu başarı hem Türkiye hem Alman toplumunun ortak başarısıdır. Bu vesile ile Almanya’da yaşayan Türkiye kökenliler konusundaki önemli çalışmaları ve çabalarını büyük bir memnuniyetle izlediğimiz Sayın Federal Almanya Uyum Bakanımız Prof.Dr.Mari BÖHMER hanımefendiyi ve yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığından sorumlu Başbakan Yardımcımız Sayın Bekir BOZDAĞ’ı bu vesile ile aramızda görmekten ayrıca memnuniyet ve onur duyduğumuzu ifade etmek isterim.
Az sonra açılışını yapacağımız “Alman Medyasındaki Karikatürlerde Türkler” başlıklı sergide “medyanın yaramaz çocukları” olarak tanımlanan yada “vicdanı” diyebileceğimiz 15 Alman karikatüristin Türkler konusundaki mizahi bakışlarını görme imkanımız olacak. Sergideki öz eleştiriyi ve barış, huzur içinde çok kültürlü bir yaşamı vurgulayan entelektüel çabaları son derece önemsiyorum. Sempozyum Genel Koordinatörümüz Doç.Dr.Murat Erdoğan tarafından hazırlanan ve merkezi Berlin’de olan dünyanın en büyük karikatür topluluğu olan TOONPOOL’un katkıları ile gerçekleşen bu çalışmanın Alman entelektüellerinin Türkiye kökenliler konusundaki duruşunu anlamak bakımından aynı zamanda iki toplum arasındaki yoğun zihniyet transferlerini de gözleme imkanımız olacak.
Bildiğiniz üzere Gaziantep Türkiye’nin en fazla göç alan illerinden birisidir. Bu durum kendi içinde olumlu ve olumsuz pek çok olguyu da hayatımıza taşımaktadır. Teknolojide ve ulaşım araçlarındaki gelişmelerle, göçün her geçen gün artarak devam edeceği beklenmektedir. Bu çerçevede Gaziantep ilimizi merkez almakla birlikte, Türkiye’nin ve dünyanın ortak bir sorunu olarak kabul edilen göçü konu alan bir dizi akademik, siyasi, sosyal ve kültürel etkinliğin yapılacağı kapsamlı bir çalışma için öncelikle uluslar arası bir sempozyumun düzenlenmesine, ardından da bu yapının kurumsallaştırılması kararını aldık. Bu vesile ile Gaziantep ilindeki göç kökenli vatandaşlarımıza yönelik olarak bir Üniversitemiz Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Sayın Doç.Dr.Özkan Yıldız öncülüğünde güncel bir araştırmayı da bu sempozyumda sonuçlarını tartışmak üzere gerçekleştirdik. Buradan elde edilecek verilerin kentimiz, ülkemiz ve bölgemiz yararına politikalara dönüşmesi büyük önem taşımaktadır. Zira bildiğiniz üzere göçün yarattığı dinamiği konunun bütün kesimleri için bir faydaya dönüştürmek ve göçü makul bir planlama içinde öngörülebilir ve kontrol edilebilir hale getirmek son derece büyük önem taşımaktadır. Bu konuda Gaziantep Milletvekili olan Sayın Bakanımız Fatma ŞAHİN’in çabaları, desteği ve katkılarını bir kez daha anmak ve teşekkürlerimi sunmak isterim.
Burada önemli bir amacımız da, Türkiye’de ve dünyada bilinen, ciddiye alınan, özellikle bölgemizdeki göç hareketlerini yakından takip ederek insanlığa, barışa ve refaha katkı sağlayacak saygın bir göç araştırma merkezinin oluşturulmasıdır. Türkiye’nin en çok göç alan illerinden bir olan Gaziantep’te, bölgemizdeki ve ülkemizdeki göç sorununa çözüm getirmek adına sorumluluğumuzun gereğini yerine getirmeye gayret ediyoruz.
Sempozyumumuzda göçün hemen her yönünü ele almaya çalıştık. Sempozyumumuzda göçlerden en çok etkilenen kadınlar ve çocukları konusunu özel olarak ele almayı tercih ettik. Bu vesile ile büyük usta Coşkun ARAL’ın sempozyumumuza özel olarak hazırladığı an önce izlediğiniz ve olağanüstü önemli mesajları büyük bir içtenlikle veren muhteşem belgeseli için teşekkür ediyorum.
Yine göç ve ekonomi, göç ve kentleşme, göç ve eğitim gibi son derece önemli konularda konuşacak ve bizlere katkı sağlayacak önemli uzmanlarımız bu çalışmamıza destek sağlamaktadırlar. Göç ve kültür ilişkisi de yaşanılan bu sürecin önemli dinamiklerinden birisidir. Göç her anlamda hem göç edenlerin hem de birlikte yaşanılanların kültürel değişimi-gelişimi için de önemli bir rol oynamaktadır. Sempozyumumuzda bunu özellikle vurgulamaya çalıştık. Bu vesile ile konunun bütün yönleri ile yakından ilgilenen ve önemli katkı veren Sayın Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterimiz Prof.Dr.Mustafa İSEN beyfendiye de katılımından ötürü sonsuz teşekkürlerimi ifade etmek isterim.
Unutmayalım ki göç süreci gelişen teknoloji ve ulaşım ağları vesile ile katlanarak devam edecektir. Buna hazırlıklı olmak gerekiyor. Daha iyi bir hayat için yerini, yurdunu, tanıdıklarını terkedip bir maceraya atılan bu insanlar tek tek birer kahraman olarak algılanabilir. Ancak bu insanların hem kendilerine hem de yaşadıkları topluma sorun değil katkı sağlayacakları ortamları geliştirmemiz gerekiyor. Gaziantep Üniversitesi bir bilim kurumu olarak bu sorumluluğunun farkındadır ve bu konuda üzerine düşeni yapmak konusunda da kararlıdır.
Sempozyuma Amerika, Almanya, İngiltere, Fransa, Fas, Malezya, Tunus, Belçika gibi pek çok ülkeden ve yurtiçinden katılan 60’ı aşkın konunun uzmanı seçkin akademisyen, uzman, siyasetçi ve sanatçı katılmaktadır. Kendilerine candan teşekkür ediyorum. Dile getirilen konular yakın zamanda Türkçe ve İngilizce olarak kitaplaştırılarak kamuoyunun ilgisine takdim edilecektir.
Prof.Dr.M.Yavuz COŞKUN
Gaziantep Üniversitesi Rektörü